6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerde 11 il büyük bir yıkıma uğradı. Depremde en az 53 bin 725 kişi hayatını kaybetti, 107 bin 213 kişi yaralandı. 11 il arasında olan Hatay ise en büyük yıkımın meydana geldiği şehir olarak kayıtlara geçti.
Sayısal verilere ilişkin farklı tespitler bulunsa da deprem sonrası oluşan barınma ve temel ihtiyaçlara erişim krizi nedeniyle yaklaşık 2 milyon kişinin de deprem bölgesinden göç ettiği tahmin ediliyor.
Depremin ikinci yılı biterken yılına girerken hala depremde kaybettikleri, akıbetlerini bilmedikleri yakınlarına ulaşamayan aileler var. Yakınlarına ulaşamayan ailelerin kurduğu “‘6 Şubat Deprem Kayıpları Platformu”nun sözcüsü olan depremde İskenderun’da 24 yaşındaki mimar oğlu Mustafa Batuhan Güleç’in akıbetini soran Sema Güleç ile babaları İsmet Durur’un akıbetlerini soran kızları Nazlı Özçetin ve Pınar İnglet, yetkililerin duruma müdahale etmesini istedi.
2 YILDIR OĞLUNUN AKIBETİNİ BİLMİYOR
İskenderun’da yıkılan 5 katlı apartmanın enkazında oğlunun bulunamadığını ama sonradan öğrendikleri kadarıyla oğlunun yan binanın üstüne savrulduğunu, etraftakilerin ambulansı durduklarını ancak dolu olduğu için almayınca arkadan gelen beyaz bir arabaya konulduğunu söyleyen Güleç, “Ondan sonrası yok. Hastanede mi kaydoldu? Vefat ettiyse mezarlıkta mı kayboldu? Yaşıyor mu? Gerçekten hiçbir bilgim yok” dedi.
Sekiz gün enkazda kaldıklarını ve sonrasında Türkiye genelinde ailesi ile birlikte tüm hastaneleri, mezarlıkları, morgları gezdiklerini bildiren Güleç, “Ben ve babası DNA örneği verdik, sonra kıyafetlerinden saç teli bulduk. Hiçbiri eşleşmedi yok, yani oğlum yok” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE GENELİ VEFAT EDENLERİN FOTOĞRAFLARINA BAKILACAKTI…”
“Söz vermişlerdi, Türkiye geneli vefat edenlerin fotoğraflarına bakılacaktı. Onlara bakmak istiyoruz”
“Platformu kurarak hükümete, devlete, yetkililere ulaşmaya çalıştık. Twitter’dan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya ulaştık. AFAD Daire Başkanı Abdullah Özçelik’i görevlendirdi Bakan Yerlikaya. Ben Ankara’ya gittim ve platform adına Abdullah Bey ile görüştüm.
Görüşmelerimizde İçişleri, AFAD, Milli İstihbarat Teşkilatı ve Emniyet’ten oluşan bir ekip kurarak kayıplarımızı arayacaklarını söylediler ve aramaya başladılar. Birçok şey yapıldı platformdan iki kişiyi buldular, bizim kayıplarımızı ararken başka kayıplara da ulaşıldı.
Onları da yakınlarına teslim ettiler. Fakat sonra tıkandık yine. Epeydir bulunan yok. Bizim isteğimiz, bize söz vermişlerdi onu bekliyoruz. Türkiye geneli vefat edenlerin fotoğraflarına bakılacaktı. Onlara bakmak istiyoruz. Çünkü karışmış olabilir cenazelerimiz. Birisi benim cenazem diye alıp götürmüş olabilir.
“GERÇEKTEN BELİRSİZLİK ÇOK ZOR”
Bizim bir isteğimiz daha var. Mezarlıklar açılmasına belki aileler izin vermeyebilir, zor keşke açsalar ilk isteğimiz o. Açılmıyorsa da vefat edenlerin ailelerinden DNA alınsın ve kimsesizlerde yatanlarla eşleştirilsin. Ben inanıyorum eşleşenler olacak. O zaman diyecekler ‘senin gömdüğün kim?’ Böyle birkaç kişinin bulunacağını düşünüyorum. İsteğimiz hükümetimizden, devletimizden daha çok önem verilmesi.
Gerçekten belirsizlik çok zor. Biz platform olarak bir Whatsapp grubu kurduk. Resmen birbirimizi tedavi ediyoruz çünkü bizi bizden başka kimse anlamıyor. İki sene oldu her telefon çalışında ben ve diğer aileler de ‘acaba bir haber mi geldi’ ya da kapı çaldığında biliyorum beynim diyor ki ‘vefat etmiştir yoksa çıkardı’ ama kalp diyor ki ‘acaba gelecek mi?’
“HER KAPI ÇALDIĞINDA BİR UMUT KOŞUYORUM”
Her kapı çaldığında bir umut koşuyorum gidiyorum açıyorum ama yok bir şey. Belirsizlik gerçekten kötü. İki sene nasıl geçti bilmiyorum. Vefat edenler yaslarını tuttular belki normal hayatlarına döndüler, o da çok kötü onlar için. Ama biz yas tutup daha normal hayatımıza dönemedik. Biz bir arayış içerisindeyiz.
“SON 2 YILIMI ‘ÇARESİZLİK’ DİYE TANIMLIYORUM”
Son 2 yılımı ‘çaresizlik’ diye tanımlıyorum. İlk başlarda sesimizi duyuramadık sonra 2024’ün 5’inci ayından sonra aramaya başlanıldı. Daha önce olsa belki bulunurdu. Büyük bir çaresizlik hissediyoruz hepimiz. Bütün kayıp aileleri adına konuşuyorum kocaman bir çaresizlik hissediyoruz.
“GİDECEK BİR MEZARIMIZ OLSUN”
Tüm yetkililere sesleniyorum. Ellerinden ne geliyorsa yapsınlar. Her şeyi deneyip bizim kayıplarımızı versinler canlı ya da vefat şeklinde biz razıyız yeter ki versinler. Gidecek bir mezarımız olsun öldülerse. 6 Şubat’ta ben geçen sene enkaza gittim çiçeğimi bıraktım. Bu sene de öyle olacak. Gidecek bir yerimiz bile yok. Seneye enkazın üstüne bina yapılacak oraya da gidemeyeceğim. Bir an önce kayıplarımızın bulunmasını istiyoruz, başka hiçbir isteğimiz yok.
More Stories
Bartın’da Kar Yağışı Ulaşımı Zorlaştırdı
Meksika, ABD sınırına asker konuşlandırmaya başladı
Trump-Netanyahu görüşmesinde Beyaz Saray önünde ‘Filistin’ protestosu